seyyid ahmed er rufai kerametleri

Site De Rencontres En Belgique Gratuit. Seyyid Ahmed-i Kebîr er-Rufâî Hazretleri Samsun d.? / ö.? Anadolu'nun zenginliği olan büyük velilerdendir. Ruafiyye tarikatının temsilcisidir. Devrinin büyük bir rehberi olup, kabri Samsun Ladik'tedir. Seyyid Ahmed-i Kebir Hazretleri, Rufaiyye tarikatının kurucusu Seyyid Ahmed Rufaî Hazretleri'nin torunlarından veya talebelerindendir. Yedi yaşında iken babası vefat etti. Dayısı Mansur Betaihî onu koruması altına aldı. Yakın ilgi gösterip devrin meşhur âlimlerinden ders aldırarak iyi bir tahsil yaptırdı. Yedi yaşında Kur’an-ı Kerim'i ezberledi. Hocalarından Abdülmelik Hamutî ona şöyle vasiyet etti "Ey Ahmed! Başkalarına iltifat edip gezen hedefine varamaz ve gerçeğe eremez. Şüphelerden kurtulmayanın, dünya düşüncelerinin ve nefsinin arzuları peşinde olanın felaha, kurtuluşa kavuşması düşünülemez. Bir kimse kendi ku­surunu ve noksanını bilmiyorsa, onun bütün zamanı noksan geçer." Zamanında âlimlerin ve velilerin çok bulunduğu Vasıt şehrine gidip, da­yısı Ebubekir el-Ensârî'den ve Aliyyü'l-Kâri Vasıtî Hazretleri'nden ilim tahsil etti. Tasavvufta da yetişip yükseldi. Her hususta yetişip kâmil bir veli olduktan sonra insanlara İslamiyet'i anlatıp, öğretmek ve dinin emirlerine uymalarını sağlamak için irşad faaliyetlerine başladı. Bu maksatla önce Amasya'ya, daha sonra da Ladik'e gidip yerleşti. Yörede çok kıymetli irşad faaliyetlerinde bu­lundu. Günümüzde türbesi pek çok kimse tarafından ziyaret edilmektedir. Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın. Edeple gelen lütüfla gider… Şeyh Abdulkadiri Geylani Hazretlerinin Dervişleri ve Ahmed Er-Rufai Hazretlerinin Dervişleri her cuma gecesi zikirlerine 200 yıldır devam etmektedirler. Kadiri ve Rufai 1078 Yıllarında yaşamış, islam dinine büyük hizmetler etmiş, binlerce kişinin müslüman olmasına vesile olmuş ve binlerce müridi ile Kadiri tarikatına rehberlik eden Şeyh Abdulkadiri Geylani Hazretlerinin, Halifelerinden Seyyid Sufi Muhammed Hazretlerinin Dergahı…Kendisi vefat ettiğinde 130 yaşlarında idi. Ustadı Seyyid Hüseyin Hazretlerine 40 yıl arkadaşlık yapmıştır. Kadiri ve Rufai icazetini alıp Karadut Köyümüzde Dergah inşa etmiştir. Kendisi duvar ustası olmakla beraber nice sufi yetiştirmiştir. Allah kendisinden Razı Meclisine Ahmed Er-Rufai Hazretleri manen iştirak etmiş, Kadiri ve Rufai dervişlerine öncülük etmiştir. Seyyid Hüseyin Sufi Muhammedin Ustadı Seyyid Sufi Muhammed Dergahımızın Piri Hacı Ahmet Baba Gönüller Sultanı HACI BABA Seyyid Ahmed Güneş Hacı Baba olarak tanınan Dergahımızın Sultanı, Evladı Resul Hacı baba Hazretleri Sufi Muhammedin 4. En küçük erkek evladıdır. Kerametleri Zahir Duası Makbul Kadiri Ve Rufai Herkece Sevilen ve Sayılan Karadut Camimizin yenileyen Allah dostu. Hacı Babamız... Muhammed Fakirullah Muhammed Fakirullah Haki Payi Evliya Hacı Ahmet Babamızın Mahdumudur, İlahileri ile milyonlara hitap eden Muhammed Fakirullahın 4 ilahi Albümü ve 2 Kitabı bulunmaktadır. Ya Rabbena Ya Rabbena II Siirler Ey Deste-i Gül Seyyid Hüseyin Sufi Muhammed Karadut Hacıbaba Dergahı MerkezDergah , MescidGeçici olarak kapalı02402 Karadut/Kâhta/Adıyaman– Bilgiler Google haritasından alınmıştır. DERGAHIMIZIN FACEBOOK SAYFASI Her türlü hamd ü senâ âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. Allah’ın salât ve selâmı, efendimiz Muhammed aleyhisselâma, O’nun soyuna ve bütün ashâbına olsun. Yine Allah’ın selâmeti bizim ve Allah’ın salih kullarının üzerine olsun. Naçiz kul Ahmedcik’den, kardeşiniz, muhteşem Şeyh Abüssemî Hâşimî’ye Allah; bizim, onun ve bütün Müslümanların yardımcısı olsun. Âmin!.. Ey kardeşim! Sana, Allah’tan korkmayı ve Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’in sünnetine uymayı öğütler, bu nasîhatıma hırsla ve sımsıkı sarılmanı dilerim. Zîrâ benim bu öğütlerim, sana ve senin gibilere faydalı olacaktır. İnşâallah!.. Sakın bu öğütlerimi, onlara ehil olmayanlara vermeye kalkışma. Eğer böyle yaparsan, emâneti ehlinin gayrine vermekle haksızlık etmiş olursun. Ey Abdüssemî! Derviş, nefsine yardımcı olduğu ve ona dayandığı zaman rahatsız olur, sıkıntıya düşer. İşi Allah’a bıraktığı takdirde Allah Teâlâ onu çevresine muhtaç etmez. Kendisine yardım eder ve onu başarıya ulaştırır. Akıl, faydalar hazînesi ve saâdet iksiridir. İlim; dünyada şeref, âhirete yüceliktir. Âriyet – emânet nesne ile ancak hakka karşı perdelenmiş olanlar iktifa de eder. Kendi çocuğunu kaybetmiş ağıtçı, kiralık ağıtçı gibi değildir. Din büyüklerinin etrafında nice takunya sesleri uçtu ve niceleri dininden oldu. Ağızdan çıkan iki söz vardır ki, dinde iki gediktir. Bunlardan biri “vahdet” üzre konuşmaktır. Diğeri de tahdîs-i nîmet hududunu aşan şathiyyatdır. Kişinin sicil defter, arkadaşlarıdır, kendisiyle hemhâl olduğu kişilerdir. İnsanların çektikleri bütün meşakkatler hep baş olma sevdası ve nefsin şiddetli arzuları için. Bütün hesapları da, gene baş olma ve nefsin arzularını tatmin etme üzerine. Bütün gayeler bu ikisinde toplanmış… Şerîata aykırı olan her iddia zındıklıktır. Allah’ı tanımanın son hududu, keyfiyetsiz ve mekândan münezzeh olarak O’nun varlığına kat’iyetle inanmaktır. Hakka karşı perdeli olanlar için, ölüm hastalığının ağırlığının hissedilmesi Allah’ı tanıma basamaklarının ilkidir. İşte bunun içindir ki, bize şöyle denmiştir – Ölmeden önce ölünüz!.. [Keşf’ül Hafa 2/291] Ölüm hâli, perdeleri kaldırır. Nitekim hadîsde şöyle vârit olmuştur – İnsanlar uykuda gaflet uykusundadırlar. Öldükleri zaman uyanırlar. [Keşf’ül Hafa 2/312] Allah’ı O’na lâyık olmayan sıfatlardan tenzih etmeden önceki tevhidinin tamâmı şirktir. Tevhîd, kalbde bulunan bâtınî öyle bir kuvvettir ki, Allah’a atâlet isnâdına ve O’nun bir şeye benzetilmesine mâni olur. Git, Allah’ın huzuruna lâyık olmayan duygu ve temayüllerden temizlen de gel! Allah’ın yoluna muvafık olmayan her hâl ve hareketin, bir hayalden, bir vehimden ibarettir. Ey miskin! Ucüb; kendini beğenmişlik atından in! Nice hatâlar, nice sürçmeler vardır ki, kişiyi çukura düşürür. Nice ilimler vardır ki, semeresi cehalettir. Nice câhillijler de vardır ki, semeresi ilimdir. İlmin getireceği enfedilik sende nasıl bulunsun ki, sen, ilmine zillet kisvesini giydirmişsin! Saçına sakalına sürdüğün boyanın ihtiyârlığını örttüğünü sanma. O bya, sâdece saçının saklaının rengini değiştirir. İhtiyarlığını örtmez, gidermez. Eğer kişi, bir dağdan diğer bir dağa bir adımda gidebiliyor olsa onun, bunu yapmağa kalkışmaması ve yerinde oturması daha faziletlidir. Yine, salâhiyetli dahi olsa, kişinin, Allah’ın zâtı ve sıfatları hakkında konuşmaktansa sükût etmesi daha faziletli bir davranıştır. Kim ki halka karşı kibirlenir ve kendisini onlardan üstün görürse, Allah katında alçalır. Kim ki kendisini kulların üstünde görürse Allah’ın nazarında düşer. Her hâlin, başka bir hâle dönüşmesi yine kendi içinden olur. Her zâhirin kendisinde yine kendisini gizleyen hassa mevcuttur. Kim ki sabır gömleğini giyerse acelenin oklarından sâlim olur. Sarsılmaz îmân sâhibi kişi için yüksek bir dağın tepesine bir mızrak dikilerek orası işaretlense ve kişi oraya bırakılsa, ayruca sekzigece rüzgârları da üzerine esse o kişinin bir kulı bile kıpırdatamazlar. Yalancı, hep bid’atlarla birlikte olur, bid’atlara arka çıkar. Akıllı kişinin hedefi ise onlardan uzak durmaktır. Kim ki kemâle ererse, onun nefsi, Rabbından gayri her şeyden uzaklaşır. Yaratılmışların tamamı ona ne zarar verebilir, ne de fayda getirebilir. Allah’ın kulları ile arasında gerdiği nice perdeler vardır. Kim ki bu perdeleri kaldırabilirse işte o, Allah’a vasıl olur. Şânı yüce olan Allah’dan gayrisinden emin olmak, korkusunun ta kendisidir. Allah’dan korkmak ise, O’ndan başkasınandan emin olmak demektir. Erkam Yayınları – Hakk’ı Arayanlara Düsturlar – Seyyid Ahmed er-Rufai Seyyid Ahmed Rufâî Hazretleri'ne âit "Hızbü'l Ferac Virdi" Seyyid Ahmed Rufâî Hazretleri'ne âit "Hızbü'l-Ferac Virdi"ni okumaya devam edenler, biiznillâh dünyâ âhiret rezil rüsvay olmaz ve hangi darda olsa Allah ferec çıkış nasîb eder! KULLANICI YORUMLARI selamunaleykum sizden ricam sayin hocamizin okudugu hizbul ferec kitabini nereden temin edebiliriz kolay gelsin hayirli hizmetler Sevgili hocam bu duayı nereden bulabiliriz. Hocam bir de metin halinde bu siteye koysanız hizb-ul ferac'ı daha hoş olur biz de hep açıp dinlemek zorunda kalmayız inşaallah Seyit samsun Ladik de mefhum dimi mezarı Ladik çekimi Seyit Ahmet kebir el rufayi YORUM YAZ SEYİT AHMET-İ KEBİR ER-RİFAİ HAZRETLERİDoğum yeri ve zamanı ile ilgili kesin bilgiye ulaşılamayan Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai Hazretleri, 1118 yılında Basra şehrinde dünyaya gelen, Rifai tarikatının kurucusu Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai Hazretlerinin, büyük ihtimalle, torunlarından, halifelerinden, dervişlerinden, müritlerinden veya müntesiplerinden bağlılarından Dr. İsmail Erünsal ile Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak tarafından bir kitap halinde yayınlanan Elvan Çelebi’nin Menakıb’ul-Kudsiyye fi Menasıbi’l-Ünsiyye adlı eserinde belirttiğine göre Seyit Ahmet Hazretleri Orhan Gazi zamanında Horasan’dan Anadolu’ya gelir ve burada bir müddet yaşadıktan sonra 63 yaşında vefat tarikatın kurucusu olan Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai’den ayırmak için Lâdik’teki “Seyit Ahmet-i Kebir er-Rifai” ye “Küçek küçük Seyit Ahmet Rifai” denilmektedir. Gavsu’l-Azam Abdulkadir Geylani’nin neslinden olduğu, I. Abdulhamid devrinde yenilenen türbe üzerindeki kitabesinden metni şöyledirEvliyâ-i tâcü tahtın kutbi Şah AbdülhâmidKim ana olmak diler İskender-i Dar’a müridHem anın baş Çühedar-ı Seyyid Abdullah AğaHazret-i Nuri Efendi zâde ol merdi resîdGavs-ı Azam Şeyh Abdulkadîr-i dir nesli hemSeyit Ahmet Hâle olmuştur nesebe ol hafîdŞimdi anın türbesin himmetle tecdid eylediBeyti mâmur oldu dersem de sâf-ı Nur-u AhmedHak Teala hörmeti için ol veli ....ninHazret-i Şah-ı Cihanın ömrünü kılsın mezidHâle muhtaç oldu mahza kâli birle eylemeBu mücedded türbenin seridesin küfdesin?Dehina üryân-ı sevb kaale yaz tarihiniSeyit Ahmet Hâle gel bu türbedir leys-i cedid 1045 H.?/ 1635 yıllar ve vefat tarihi hakkında kesin bilgi olmamasına rağmen ,yaşadığı devir hakkında ipuçları veren kayıtlar bulunmaktadır. Bunları şöyle sıralayabilirizAhmed Eflâkî’nin “Ariflerin Menkıbeleri” adlı eserinde, Seyit Ahmet Kuçek Rıfai hakkındaki menkıbelerde onun, Sultan Veled’in oğlu ve Mevlevi Tarikatının IV. Postnişini olan Ulu Arif Çelebi ile görüştüğü kesin olarak ortaya Seyit Ahmet er-Rifai Hazretlerinin Konya’ya gittiği, ateş, şiş ve gürzlerle gösteri yaptığı ve bu zikir şeklini Mevlana’nın kızının çok beğendiği belirtilmektedir. O halde hem Mevlana, hem de torunu Ulu Arif Çelebi ile çağdaş olduğu, 1250-1335 tarihleri arasında yaşadığı tarihçi İbn Batuta da 13. yüzyılda Anadolu’ya yaptığı seyahatte Küçek Seyit Ahmet-i Rifai ile karşılaştığını Dr. Ahmet Yaşar Ocak, “Menakıb’ul-Kudsiyye fi Menasıbi’l-Unsiya” adlı makalesinde, Seyit Ahmet Hazretlerinin II. Osmanlı hükümdarı Sultan Orhan Bey zamanında yaşamış olduğunu kabul Seyyid Ahmet Hazretlerinin, Amasya’da Ulu Arif Çelebi ile görüştüğünü Ahmet-i Kebir’in Lâdik’te olduğunu belirten, “Vakıflar Genel Müdürlüğü Kültür ve Tescil Dairesi Başkanlığı ” arşivinde , şahsiyet kayıtları da halen Numaralı Amasya Muhasebe Defteri’nin 511. sayfasında “Vakf-ı Zaviye-i Kutb’ul-Arifin ve Gavsü’l-Vasilin es-Seyyid Şeyh Ahmed-i Kebir Kasaba-i Lâdik. 1124 H./1712 M.” tarihi tesbit edilmiştir.“ Genel Ahbar “adlı eserden ,Seyit Ahmet Hazretlerinin 63 yıl ömür sürdüğü, 40 yıl seyahatle ve dünya işlerinden ayrılıp ilimle meşgul olduğu ve kendi yaptırdığı camide gömülü olduğu anlaşılmaktadır. Caminin vakfiyesi 1351 tarihlidir. Şu anda bu cami ile ilgili bir kalıntı yoktur. Yaya olarak 7 defa hacca gittiği ve Kur’an-ı Kerim’i ömrü boyunca kere hatmettiği yine aynı eserde belirtilmektedir.

seyyid ahmed er rufai kerametleri